İlkin Başar Özal - Muharebelerle Kısa Dünya Tarihi
İnsanoğlunun hikâyesi, en başından beri bir mücadele,
çatışma ve muharebe öyküsüydü. Göğüs göğüse dövüşen insanları muharebe alanına
getiren şey hırslarıydı belki; ama onlara zaferi getiren, liderlerinin
stratejileri ve taktikleri olduğu kadar zırhları, miğferleri ve silahlarıydı.
Büyük bir Mısır ordusunun başındaki II. Ramses, Asi Nehri’nin kıyısında baş
düşmanı Hitit Kralı Muwatalli’yi beklerken; Pers ve Yunan filoları Salamis
Adası’nın doğusunda karşı karşıya gelirken; Kartacalılarla Romalılar Akdeniz
için savaşırken; Orta Asya steplerinden gelen Hunlar Çin hanedanlıklarına
meydan okurken; Halifelik orduları Yermük ve Kadisiye Muharebeleri ile Bizans
ve Sasani İmparatorluklarını geriletirken; Alp Arslan Malazgirt Ovası’nda
“Bugün burada emreden bir sultan yoktur. Ayrılmayı tercih edenler gitsinler!”
derken; Kutsal Roma Cermen İmparatoru Friedrich Barbarossa Kudüs’ü yeniden
almaya giderken; Osmanlılar Kosova Ovası’na yürürken; Wallace önderliğindeki
İskoçyalılar İngilizlere direnirken; Napoleon Avrupa’yı dize getirmeye
çalışırken; Sedan’da, Gelibolu’da, Stalingrad’da, El-Alameyn’de, Vietnam’da,
“Irak’a Özgürlük” Operasyonu’nda savaşan yine insandı; ama muharebe
alanlarındaki tecrübesi sürekli arttı, kullandığı teknoloji sürekli gelişti.
Ancak kararlı liderlerin, mükemmel silahların, harika planların, iyi eğitimin
ve sağlam disiplinin zaferi elde etmeye yetmediği anlar da oldu; bazen donmuş
bir göl, bazen yıkılan bir köprü, bazen çamura bulanmış bir arazi, muharebeye,
sonucuna ve ardından gelen on yılların gidişatına hükmetti.
Muharebelerle Kısa Dünya Tarihi, MÖ 13. yüzyıldan bugüne sadece insanın değil, aynı zamanda insan aklının ürettiği strateji ve tekniklerin mücadelesini de sunuyor okurlarına. Falankslarla esnek orduların, şövalyelerle “alt sınıflardan” gelen piyadelerin, tatar yaylarının, savaş arabalarının, ateşli silahların, tankların, bombaların dünyasında insanın muharebe alanlarına neden geldiği, muharebeler sırasında nasıl savaştığı ve muharebelerden sonra nelerin değiştiği bu kitapta bir film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçecek.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.