Ahmet Şık - Pusu
Devletin Yeni Sahipleri
Türkiye’nin en kapsamlı davası, ülkenin üzerindeki darbe
gölgesinin kaldırılması ve ülkenin demokratikleştirilmesi için bir umut olarak
başlamıştı. Bu dava ile ilgili bir kitap yazan gazeteci durumun hiç de böyle
olmadığını, dalga dalga gelen operasyonların gölgesinde derin devleti ele
geçirme savaşının yaşandığını farketti. Yaşananlar, anlatıldığı gibi düne değil
bugüne ait bir hesaplaşmaydı. Yaratılanın sivilleşme ve demokratikleşme illüzyonundan
öte bir şey olmadığını gösterecek yeni bir kitap yazmaya karar verdi. Bir
cemaatin 12 Eylül darbesinden sonra devlet içinde nasıl örgütlendiğini, polis
teşkilatını nasıl ele geçirdiğini, karşı çıkanların komplolarla nasıl tasfiye
edildiğini, kapalı kapılar ardında birilerinin nasıl “delil yarattığını” yazmaya
başladı. Ama kısa süre sonra kurulan bir pusu, hayata geçirilen bir komployla
kitabında anlattığı akıl almaz oyunlardan birinin içinde buluverdi kendini.
Gazeteci Ahmet Şık Silivri Cezaevi’nde yazmaya devam etti ve PUSU'yu anlattı:
“İmamın Ordusu”nu yazmaya nasıl ve neden karar verdi?
“Örgüt arkadaşlarıyla emniyette ve cezaevi ring araçlarında nasıl tanıştı?
Gözaltında, Metris ve Silivri Cezaevi’nde neler yaşadı?
Özel yetkili gazeteciler nasıl ve neden saldırdı?
AKP ve cemaatin yeni medyası nasıl dizayn edildi?
Ergenekon operasyonları konusunda ne düşünüyor?
“İmamın Ordusu”nu yazarken hangi belgenin peşindeydi?
Bu belge onu neden hedef yaptı?
Onu bu belgeyi bulup yayınlamaktan vazgeçirebildiler mi?
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.