Christian Delacampagne - Filozof ve Tiran
Yanılsamanın Tarihi
Delacampagne, Filozof-Tiran, Filozof-Politikacı,
Devrimci-Tiran ve iktidar ilişkileri çerçevesindeki bir yanılsamanın tarihini
ve bugününü inceliyor.
Filozof ve Tiran... Hangisi 'iyi'? Hayatları boyunca dünyayı
değiştirmek ya da iktidara ortak olmak için uğraşan filozoflar mı, yoksa
dünyayı yönetebilmek için zora başvurmaktan hiçbir koşulda çekinmeye tiranlar
mı?
Delacampagne'e göre "Tiran ve Filozof tarihi bir
çifttir. Boşanmaya mahkum bir çift. Tiran 'pragmatiktir'. Tek amacı olan
iktidarını korumak uğruna, her uzlaşmaya, her yalana, her ihanete hazırdır.
Filozof ise, Tiran'ın bu pragmatik dilini "gerçekliğin dilini"
anlayamaz.
Ve kendilerini ölümsüz 'tarih'in yerine koyarak tarihi ve toplumu değiştirebileceklerine inanan filozoflar, aslında her zaman iktidarla ya da tiranla uzlaşmaya çalışırlar. Filozof dünyayı kurtarmaktan ya da dünyayı değiştirmekten söz ettiğinde iktidara seslenmektedir. Bilgiyi ve kavramları, 'iktidar'ın gerçek silahlarının hizmetine sunmaktadır. Bunun sayısız örneği vardır: Platon, İsokrates, Ksenophon ve diğerleri kadar olmasa da Aristoteles Helenli "Tiran" figürüyle büyülenmişlerdi. Hegel, atının üzerindeki İmparator Napolyon'u gördüğünde dünyanın ruhunu gördüğüne inanmıştı. Heidegger, huzuruna çıkamadığı Hitler'e danışman olmak için çok uğraşmış, ama becerememişti.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.