Yuval Noah Harari - Neksus
Taş Devri’nden Yapay Zekaya Bilgi Ağlarının Kısa Tarihi
Hikâyeler bizi birleştirdi.
Kitaplar düşüncelerimizi ve mitolojilerimizi yaydı.
İnternet bize sonsuz bilgiyi vaat etti.
Algoritma sırlarımızı öğrendi.
Sonra da bizi birbirimize düşman etti.
Peki yapay zekâ neler yapacak?
Son yüz bin yılda biz Sapiensler muazzam bir güce ulaştık. Ancak tüm
keşiflerimize, icatlarımıza ve fetihlerimize rağmen bugün kendimizi yine de bir
varoluş krizinin içinde bulduk. Dünya ekolojik çöküşün eşiğinde. Siyasi
gerginlikler her geçen gün tırmanıyor. Yanlış bilgiler her yerde, her alanda
hızla çoğalıyor. Üstelik bizi ortadan kaldırabilecek yeni bir bilgi ağına,
yapay zekâ çağına doğru son hızla ilerliyoruz. Başardığımız onca şeye rağmen,
kendimize nasıl bu kadar zarar verebiliyoruz?
Neksus insanlık tarihine derinlemesine bir bakış atarak, bilgi akışının bizi
bugünlere nasıl getirdiğini tartışıyor. Bizi Taş Devri’nden Kitabı Mukaddes’in
kanonlaştırılmasına, matbaanın icadına, kitle iletişim araçlarının gelişimine
ve son dönemlerde popülizmin yeniden doğuşuna tanıklık ettiren Harari, bilgiyle
gerçek, bürokrasiyle mitoloji, bilgelikle otorite arasındaki karmaşık ilişkiyi
sorgulamaya teşvik ediyor. Roma İmparatorluğu, Katolik Kilisesi ve Sovyetler
Birliği gibi sistemlerin iyi ya da kötü, hedeflerine ulaşmak için bilgiyi nasıl
kullandığını örneklerle inceliyor. Ve insandışı zekânın varlığımızı tehdit
ettiği bu dönemde, her şey için çok geç olmadan neler yapabileceğimizi
tartışıyor.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.