Kolektif - Yabancı
Bir İlişki Biçimi Olarak Ötekilik
Öteki, kaçınılmaz olarak çoğuldur; farklı sıfatlarla, farklı
koşullarda ve farklı ilişkiselliklerde inşa edilendir. Ancak burada analizi
sadece ötekiye ve onun ayırt edici olduğu varsayılan birtakım hususiyetlerine
sabitlemek, "verili" olduğu düşünülenin çıkmaz sokağında sosyal
bilimi tözlere teslim etmektir. Örneğin, bir "etnik" grubu etnik grup
yapan, onun sabit ve ayırt edici kültürel örüntüleri veya dili değildir;
aksine, siyasal, ekonomik ve kültürel veçheleri üzerinden bir tahakküm biçimini
de içinde barındıran bir ilişkiler bütününde yuvalanmış bakış açısıdır. Ancak
burada her şey çift taraflı işler. Aynı ilişki içerisinde "yerli"yi
kuran da yabancıdır. Yabancı, bu itibarla, bir grubun nazarında dışarıda olan
ancak bizatihi varlığıyla ve grupla ilişkisiyle grubu yapılandırandır; yani
aslında içeride de olandır.
Elinizdeki derleme, bu çift taraflı dinamiğin kendisini analizinin merkezine
koymuş ve Simmel ve Schützden Park ve Hughese, oradan da Garfinkele kadar
uzanan fikri süreklilikte fevkalade zengin ve çarpıcı çalışmalar üretebilmiş
bir araştırma pratiğinin, Türkçeye ilk kez kazandırılan bazı klasik
metinlerinden oluşmaktadır. Elbette bu derleme de her derleme gibi ister
istemez öznel, kısmi ve eksiktir; ancak buna rağmen eğer tek bir katkısı olacaksa
o da, hâlihazırda şeyleştirilmiş kategorileri "aramayı" sosyal bilim
sanan ve toplumsalı teorisist kalıplara döktükçe iç huzura eren bir tedrisi
vasatlığa karşı, kırık olana-sapkına-sapana özel bir önem göstermeyi ve
gündelik yaşamın sıradan gözüken ancak devasa bir toplumsal tazyikin izlerini
taşıyan nesnelerini ilişkilerinde kavramayı şiar edinmiş bir sosyal bilim
pratiğine yaptığı ısrarlı vurgudur.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.