Sam Harris - Ahlakın Coğrafyası
Bilim İnsani Değerleri Nasıl Belirler?
Bilim, ahlak ve hayatın amacı gibi insani değerleri belirler
mi? Bu, kadim bir tartışmanın en temel sorusu olup, verilen cevap bağlamında
örtük bir uzlaşının da bulunduğu bir sorudur. Ahlak ve hayatın amacı gibi
insani değerlerin gerek bireysel düzeyde "öznelliği", gerekse de
toplumsal düzeyde "kültürel göreceliliği" anlayışı en radikal
muhafazakârlarla en ilerici düşünceye sahip felsefecileri ve bilim insanlarını,
"Bilimin, insani değerler hakkında söyleyeceği hiçbir şey yoktur."
önermesinde birleştirmektedir. Bu uzlaşı, en radikal söylemlerin toplumsal
düzeyde hoşgörüyle karşılanmasına ve giderek eleştiriden muaf tutularak bir
kutsallık zırhına bürünmesine yol açmaktadır.
Sam Harris kitapta bu toplumsal uzlaşıya sert bir eleştiri getirerek ahlakın ve
insani değerlerin bilimin çalışma konusu olacağını ve fizik biliminin
yasalarına benzer evrensel ahlak yasalarının keşfedilmeyi beklediğini
savunuyor. Bu savunusunu, ahlaki ilkeleri ve yasaları din ya da erdemler gibi
maddi olmayan düşünsel dünyada arayanların aksine bilinçli varlıkların esenliği
üzerinde temellendirir. Ahlak ve hayatın asıl amacı hakkındaki soruların,
aslında bilinç sahibi varlıkların esenliği ile ilgili sorular olduğunu ileri
süren Sam Harris'e göre bu değerler bilimsel olarak anlaşılabilecek
gerçeklerdir. Ona göre bilinçli varlıkların esenliği, tümüyle dünyadaki olaylara
ve insan beyninin durumuna bağlıdır.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.