Baskın Oran - Kenan Evren'in Yazılmamış Anıları
"Kitabın türünü belirleyemedim. Roman değil, ama roman.
Anı değil, ama anı. Günce değil, ama günce. Özyaşamöyküsü değil, ama
özyaşamöyküsü. Bir araştırma değil, ama bir araştırma. Bence, bilimkurgu
denilen roman türünün yeni ve gerçekçi bir modeli diyebiliriz bu kitaba. Çünkü
bilimsellikle düşsellik, imgeyle gerçek, varolanla varsayılan, söylenenle
söylenmek istenen iç içe. Kitabın başarısı da, söylemiş olduğu tasarlanan
sözlerin, tasarım ve düşüncelerin, gerçekten de Kenan Evren'in söylediği
sözlerin mantığıyla, biçem ve biçimiyle uygunluğu, hatta tıpkılığıdır. Bir
konuşmasında Kenan Evren şöyle diyor: 'İstiyorlar ki, ben konuşmayayım. Hep
onlar konuşsunlar, yazsınlar. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı bir köşede otursun,
konuşmasın istiyorlar.'
Gerçekten, Kenan Evren'in konuşmasını istemeyenler varsa,
onlara çok şaşarım. Ben, Evren'in daha da çok konuşmasından, bizleri sık sık
uyarmasından yanayım. Bu yüzden, Cumhurbaşkanlığından çekilince radyolarda ve
TV'de konuşturulmayacağı, bu güzel söyleşilerinden yoksun kalacağımız için
üzülüyorum. Her ne denli kendileri 'Çankaya'yı artık bırakıyorum. Çankaya'ya
hevesliler gelsin, biz hevesimizi aldık' demişlerse de, bir Anayasa maddesi
değişikliğiyle Evren'in Çankaya'da oturması daha da uzatılabilir ve
uzatılmalıdır, diye düşünüyorum.
Gerek Kenan Evren'in konuşmalarından derlenmiş, gerekse onun
konuşma biçemiyle anı biçiminde yazılmış olan bu kitaptan, özellikle
yaşadığımız böyle günlerde aldığım tadı, başkalarıyla da üleşerek artırmak
istediğim için, kitabın okunmasını salık veriyorum.
Yaşamım boyunca bu denli keyifle okuduğum başka bir kitap anımsamıyorum."
AZİZ NESİN, 26 NİSAN 1989
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.