Peter Marshall - Bir Anarşist Olarak William Blake
William Blake her türlü insan için neredeyse her türlü
anlamı ifade etmiştir. Yaşarken yok sayıldı, ölümünden sonra ise birbirine hiç
benzemeyen birçok hareketin kendi yararına kullanmak istediği bir isim oldu.
Deli, ayrıksı, mistik, peygamber, proto-Marksist ve hümanist Blake'lerimiz
oldu. Kibar sınıfın asil vahşisi, Çiçek Çocuklar kuşağının saykodelik gurusu
oldu. Kimileri onu felsefi açıdan bir idealist, kimileriyse bir tarihsel
materyalist olarak görür. Eleştirmenlere gelince, genel olarak iki karşıt kampa
ayrılmışlardır: onun dini ve politik bilgi ve sezgilerine hayranlık duyarak en
başta onun ölümsüz felsefesine ilgi duyanlar ile toplumsal temelli oluşuna ve
siyasal taahhüdüne vurgu yapanlar. Başarısının kesin niteliği üzerine ise hâlen
pek az uzlaşı mevcuttur.
Bununla birlikte Blake'in toplumsal ve ruhani yönleri birbirini dışlayan şeyler
değildir. Küçük bir çocukken ağaçlarda melekler görmüş, 'Göklerden Gelen
Haberciler'in seslerini dinlemiş olsa da, ayakları sağlamca yere basardı. Gel
gör ki, yerin cansız bir özden değil, ruhtan teşekkül olduğunu düşünürdü.
Gerçekten de, Blake'in cazibesi toplumsal olan ile ruhani olanı ve bugün olsa
ekolojik diye adlandıracağımız şeyi birleştirmesinde yatar tam olarak. Geçmişe,
Ortaçağ'ın aykırı gnostik düşüncelerine bakıp modern anarşizmi ve sosyal
ekolojiyi öngören devrimci bir anarşistti o. William Godwin'le birlikte,
İngiliz anarşizminin en büyük öncülerinden biri.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.