Hasan Ali Toptaş - Beni Kör Kuyularda
Beni Kör Kuyularda “bütün mümkünlerin kıyısında”n, tam da
oradan konuşuyor. İnsanlardaki seyir merakı, bu merakın doğurduğu acımasızlık,
habire dönen karanlık bir çark, çarkın öğüttüğü insanlar, yarım kalmış sevdalar
ve parçalanmış hikâyeler…
Beri yandan, roman boyunca iki soru peşimizi bırakmıyor:
Hakikaten gittiler mi? Gittilerse nereye gittiler?
Beni Kör Kuyularda, Kuşlar Yasına Gider’den sonra “HAT
edebiyatı”na yeni, taptaze bir kan.
“Dünyanın renkleri değişti onlar ilerledikçe, dünyanın sesleri,
sessizlikleri değişti, şekilleri sonra, kapıları, kapılarından girip çıkanları
değişti, gülenleri, ağlayanları, yürüyenleri değişti, ağaçları, çimenleri,
yaprakları değişti, güzellikleri, çirkinlikleri değişti, hatta bütün bunlarla
ve daha başka şeylerle birlikte mesafeleri, boşlukları ve bu mesafelerle bu
boşluklarda gezinen kokuları da değişti.”
“Sadece Hasan Ali Toptaş okumak için bile Türkçe öğrenmeye
değer.”
-Frankfurter Allgemeine Zeitung
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.