Andre Comte Sponville - Büyük Erdemler Risalesi
"Erdem nedir? Harekete geçen ya da geçebilen bir
güçtür. Örneğin, bir bitkinin ya da ilacın erdemi iyileştirmektir, bıçağınki
kesmek, insanınki insanca istemek ya da davranmaktır. Çöplemenin erdemi
baldıranınkinden farklıdır, bıçağınki çapanınkinden farklıdır, insanın erdemi
kaplanın ya da yılanınkinden farklıdır. Bir varlığın erdemi onun değerini
oluşturan şeydir, başka deyişle kendine özgü yetkinliğidir: İyi bıçak en iyi
kesebilendir, iyi reçete tedavide çok başarılı olandır, iyi zehir öldürmede çok
başarılı olandır... Erdemlerin, bu ilk ve en genel anlamda, nasıl
kullanıldıklarından, hedefledikleri ya da hizmet ettikleri amaçlardan bağımsız
oldukları görülecektir. Katilin elindeki bıçak aşçının elindekinden daha az
erdemli olamaz, hayat kurtaran bitki zehirleyen bitkiden daha erdemli değildir.
Bu, kuşkusuz, bu adamın hiçbir normatif (kural koyucu) boyutu olmadığı anlamına
gelmez: Kimin elinde olursa olsun ve kullanılışlarının çoğunda, en iyi bıçak en
iyi kesen bıçak olacaktır. Onun özgül gücü kendine özgü yetkinliğini de
yönetir. Ama bu normatiflik nesnel kalır ya da ahlâki olarak duyarsız,
ilgisizdir. Bıçağın işini yapması yeterlidir, o bu işi yargılamaz,
değerlendirmez ve bu nedenle de onun erdemi bizim erdemimiz değildir. Mükemmel
bir bıçak, kötü bir adamın eline düştü diye mükemmelliğinden bir şey yitirmez.
Erdem güçtür ve güç de erdeme yeter. Ama insana yetmez. Ama ahlâka yetmez."
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.