Albert Camus & Arthur Koestler - Ölüm Cezası Üstüne
Düşünceler
Toplama kampının, hapishaneden farklı olması kadar, idam
cezası da hayattan yoksun kılınmaktan farklıdır. Kuşkusuz o işlenen cinayeti
aritmetik olarak ödeten başka bir cinayettir. Ama o ölüme, ölümden de beter
manevi acılar doğuran bir örgüt, ve gelecek ölünün de bildiği kurallar ile
önceden tasarlama eklemektedir. Demek ki, öldürme ile idam arasında tam bir
eşdeğerlilik yoktur. Birçok yasa önceden tasarlanan suçu, salt öfkeyle işlenen
suçtan çok daha ağır hükümlere bağlamıştır. Peki ama idam cezası, hiç bir
suçlunun en müthiş cinayetinin bile kabına erişemediği önceden tasarlanan
suçların en başında geleni değilse nedir? Bu iki ölüm arasında bir eşdeğerlilik
olması için idam cezasının, kurbanını müthiş bir ölümle ortadan kaldıracağını
önceden bildirmiş ve o andan sonra onu aylarca işkence altında tutmuş bulunan
bir caniyi cezalandırması gerekirdi. Böylesine müthiş bir caniye kişiler
arasında rastlanmamaktadır.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.